Şiirler
Zamanı Geldi
Söz Ferman Baba ● Müzik: Hetemli
Okuyan Sanatçı: Hetemli
Ne yatarsın deli gönül
Koşmanın zamanı geldi
Karğun seli gibi hey can
Taşmanın zamanı geldi
Gül yaprağı narin narin
Ol gülün sevdası derin
Bülbülü bağa gönderin
Coşmanın zamanı geldi
Bahar geldi tüm dağlara
Bir figan düştü bağlara
Cemre gibi şol toprağa
Düşmenin zamanı geldi
Haber salın dört bir yana
Haber dönsün gelsin bana
Aşk derdiyle yana yana
Pişmenin zamanı geldi
Ses ver bu Ferman Baba’na
Sesin gitmesin yabana
Kara öküzü sabana
Koşmanın zamanı geldi
***
Kara Gözlüm
Söz Ferman Baba ● Müzik: Aşık Kevseri
Okuyan Sanatçı: Aşık Kevseri
Hışım gelmiş mor dağların başına
Durmadan yağıyor kar kara gözlüm
Hayran kaldım bu senenin kışına
Geçiyor günlerim zor kara gözlüm
Yedirdim içirdim ne desem yalan
Felek genç ömrümü eyledi talan
Varlık diye benim elimde kalan
Zemheri ayında nar kara gözlüm
Nasıl vazgeçeyim bu şirin canda
Durmadan akıyor ömür bir yanda
Üç gün üç gecedir bu koca handa
Dünya bana oldu dar kara gözlüm
Gel dinle sözümü ey saçı sümbül
Bir gül için harap oluyor bülbül
Lal oldu söylemez konuştuğum dil
Halinden bir haber ver kara gözlüm
Engel karaçalı olmuş arada
Dileğim emelim varak murada
Sürerim merhemi durmaz yarada
Gel kendi elinle sür kara gözlüm
Ferman Baba yol üstünde taş idim
Gönül dağlarını saran kış idim
Kar yağıyor usul usul üşüdüm
Al beni koynuna sar kara gözlüm
Dağa saldılar
Söz Ferman Baba ● Müzik: Aşık Kevseri
Okuyan Sanatçı: Aşık Kevseri
Bağım bostanım kururken
Selimi dağa saldılar
Ağzımda sözüm yürürken
Dilimi dağa saldılar
Yanımda duran hekimdir
Sözümü dinleyen kimdir
Gönül sevdadan yetimdir
Gülümü dağa saldılar
Gahi gündüz gah geceydim
Dilde söylenen heceydim
Ben bu dağlardan yüceydim
Yelimi dağa saldılar
Özümü dertle dağlarken
Sözümü sözle sağlarken
Mendilim alıp ağlarken
Halımı dağa saldılar
Ferman Baba nedir halın
Rüzgara tutulmuş dalın
Bir türlü çıkmıyor falın
Yolumu dağa saldılar
***
Alıştım
Dolaştım gurbetin bunca yolunu
Yollar bana ben yollara alıştım
Hiç hakir görmedim Allah kulunu
Kullar bana ben kullara alıştım
Yoksulluktur elim kolum bağlayan
Hasretliktir ciğerimi dağlayan
Akıp akıp gözlerimden çağlayan
Seller bana ben sellere alıştım
Gurbet elde yağlı çörek yiyemem
Kutnu kumaş esvaplarım giyemem
Dil ucuyla ben rahatım diyemem
Diller bana ben dillere alıştım
Kuru soğan olsun ekmeğim aşım
Dertlerden kurtulsun çileli başım
Ferman Baba eller benim yoldaşım
Eller bana ben ellere alıştım
Bir Yana
Bir insan ki hain baksa insana
Savrulsun umudu gitsin bir yana
Hangi zalim zulüm etse bir cana
Felek alsın onu atsın bir yana
Gölgelenmiş dağlar karı gibiyim
Sel götürmüş uçmaz arı gibiyim
Yük tutmamış bağlar barı gibiyim
Yel vurunca dalım yatsın bir yana
Zemheride sabah erkenden kaktım
Yolcu oldum dönüp yollara baktım
Sinem yarla birlik bir ocak yaktım
Bırak felek duman tütsün bir yana
Ferman Baba her diktiğin söküldü
Felek vurdu günün tek tek döküldü
Babadan öksüzdün boynun büküldü
Gören der ki bele tutsun bir yana
Ağ Gelin
Yol üstü uğradım ben bir geline
Dedim neden akar terin ağ gelin
Nazar ettim ince kemer beline
Dedim çık meydana görün ağ gelin
Gel gelin seninle yiyip içelim
Konup konup yaylalara göçelim
Ask uğruna candan serden geçelim
Dedim cennet olsun yerin ağ gelin
Gönül ask yükünü çeker götürür
Seni saran yiğit aklin yitirir
Döner döner yolun suya getirir
Dedim suyun sonu derin ağ gelin
Çiğdem çiçek bitsin gezdiğin yerde
Seni seven yiğit kim bilir nerde
Bu Ferman Baba’yı düşürdün derde
Dedim bini değer birin ağ gelin
Sana Vermezler
Ötme bülbül ötme sesin kısılır
Bu kızıl gülleri sana vermezler
Mülkiyet hakki var gelir asılır
Bu kızıl güller sana vermezler
Bülbül meskenini bağa mı kurdun
Öte öte yavrum kendini yordun
Seher vakti görüp kimlere sordun
Bu kızıl gülleri sana vermezler
Ateşim var külüm yoktur bilesin
Senin gibi dilim yoktur bilesin
Kavalım var telim yoktur bilesin
Bu kızıl güller sana vermezler
Ferman Baba düşmüş bülbül derdine
Bülbül hasret kalmış gönül yurduna
Kalk gidelim yüce dağlar ardına
Bu kızıl gülleri sana vermezler
Hey Medine
Hey Medine Medine
Aç kapıyı ben geldim
Bir kol aç ümmetine
Çok uzak yoldan geldim
Seni görmeyen göz kör
Gel benim gönlümde dur
Hele bir yurum su ver
Kuş idim daldan geldim
Yunus Emre dilinden
Gül Baba’nın gülünden
Hacı Bayram İlinden
Derbent kolundan geldim
Kapıdan geçtim beri
Dediler gir içeri
Gönül Muhammet eri
Sohbet balından geldim
Sordular nerelisin
Ferman Baba ne desin
Vatanımız bilinsin
Anadolu dan geldim
Şehitler İlahisi
Bedir savaşının nazlı şehidi
İznin olsun ben yanına varayım
Muhammet Mustafa zafer var dedi
Eğlen eğlen hele haber vereyim
Ses gider mi sahraların ardına
Kim yanıyor şehitlerin derdine
Çadır kurup konuk olam yurduna
Ömür boyu ben yanında durayım
Şehitlerin kanı yuyulmaz imiş
Sırtından esvabı soyulmaz imiş
Şehitlerin sesi duyulmaz imiş
Hele konuş ben sesini duyayım
Fanidir dünyanın sorgusu fani
Gelip geçen bunca insanlar hani
İbret için koptu Nuh’un tufanı
Deme sakın son tufanı göreyim
Yağdı yağmur esti rüzgar ses ile
Ferman Baba sana gelir yas ile
Susamışsın su getirdim tas ile
Uyan hele uyan bir su vereyim
Allah Değil mi
Garip garip gezme sen bu alemde
Yerlerin sahibi Allah değil mi
On sekiz bin alem onun elinde
Göklerin sahibi Allah değil mi
Bin bir adı vardır biri de Allah
Her nerde anarsan ordadır vallah
Dünyanın kilidin açar bismillah
Sırların sahibi Allah Değil mi
Altı bin altı yüz altmış altının
Hikmetine eren var mı yapının
Kilidi yok pervazı yok kapının
Surların sahibi Allah değil mi
Erenler hikmeti kırklar bağında
Zeytine hamd olsun yoklar çağında
Muhammet Mustafa Hıra Dağın da
Nurların sahibi Allah Değil mi
Kuyudan çekilir ol zemzem suyu
Sahipsiz değildir evrenin boyu
Yusuf’u koruyan çölde ki kuyu
Kulların sahibi Allah değil mi
Gidem haber verem garip bülbüle
Gelip dert yanmasın dikenli güle
Musa Tur Dağında konuştu bile
Tur’ların sahibi Allah değil mi
Ferman Baba kaldır sen bu sancağı
Dikilsin burçlara İslam bayrağı
Ol Muhammet Mustafa’nın ocağı
Halkların sahibi Allah değil mi
Pirim Ardahan
Dolandım dağını geçtim meşeni
Suyunda arındı kirim Ardahan
Gezdim sokağını döndüm köşeni
Hanlar oldu benim yerim Ardahan
Senin toprağında büyür sabimiz
Ehli irfan olur ilmi tabimiz
Ulu yatırımız şahı Nebimiz
Senin toprağındır derim Ardahan
Ben sana misafir sen bana hansın
Yarenden yoldaştan vefalı cansın
Damarıma düşen ol kızıl kansın
Toprağına aksın terim Ardahan
Dolandım çarşını döndüm yolunu
Her dönemde boşa saydım dolunu
Kür nehriyle yıka sağı solunu
Bu gönlümü taşan serim Ardahan
Evimsin odamsın ekmek aşımsın
Beladan kurtulmaz dertli başımsın
Koskoca ülkemde sınır taşımsın
İste sana canım verim Ardahan
Sesin yeni makam yeni bir beste
Ozanların susmaz destanda seste
Yayla dağlarında kız gelin deste
Hele tek tek gezim sorum Ardahan
Kalbimiz donanır hakkın nuruyla
Yollarını aştım atım doruyla
Nice zafer geldi iman zoruyla
Sensin bu dünyada pirim Ardahan
Ferman Baba senin çarşını gezer
Kulak verir her dem derdini sezer
Yoksulun görünce canından bezer
Gönül der ki Allah Kerim Ardahan
Hazırlayan ve Kayda Geçiren:
Orhan Bahçıvan
Xxx
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz