BİR YALNIZLIK KAÇ ÖLÜM EDER
Gökyüzünün yüzüme güldüğü zaman
Zaman beni içine çeken yanılgı
Başak tanelerini kıskandıran güzellikte
Işıklarını saçlarıma sunarken güneş
Ekinler biçilmeye başladı bir anda
Karanlık bir el tuttu elimi.
Vücudumda binlerce kelebek
Öylesine sessizdi ki kendime bile sağırdım.
Kulağımda oluşan uğultu
Ve damarlarımda bilmem kaçıncı turunu tamamlayan kan
Yerini buz kütlesine bıraktı
Birdenbire kar fırtınası
Örttü üstümü
Karın gölgesi miydi
Kasveti mi beni bu hale getiren
Dondu hücrelerim, beynim susturamadığım çığlık
Acı acı esen ben
Tüm duygularımı rüzgara verdim
Yollar çıkmaz
Bacaklarım birbirine dolanmış
Göğsümde bağdaş kurmuş kocaman yumru
Sessiz haykırışlar içine yerleşmiş
Sessiz harfler
Birkaç metre kumaşla toprağa sunmak
Dağlar sustu
Yeryüzü sustu
Mızrabın telleri ağıtlar yakıyor şimdi
Gitme…..
Tanrım acılar harmanlamış gözlerime
Ne tarafa baksam bir ceset kalkıyor göğe
Sonrası yalnızlık
Sonrası iki kere ölüm
Sahi yalnızlık kaç ölüm eder
Ya da bir ölüm kaç yalnızlık…
Ayşe Sevinç Erginsoy Sivri/Yüzleşme Kitabından
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz