UCUBE
lanetler yağarken üzerime
çocuk yumruklarımı sıktım
açtım ellerimi Tanrı’ya
güneş açan çiçekleri yaşatsın diye.
herkes nur topu gibi bebek getirirken dünyaya
annem, hortlak getirdiği için, kahrından öldü
büyüyünce yanıma kuduz itler yaklaştı
onların sayesinde, acısını yaşamadım itilmişliğin
Tanrı böyle bir vücut içinde hayat bağışlamış bana
bir süre sonra olmak ya da olmamak önem taşımıyor artık
hakimler sadece görüntüme göre ceza kesiyorlar mahkemede
bir aşk mektubu gibi koltuğumun altında taşıdım ucubeliğim
hınç kin ve kötülük ne kadar köpürürse köpürsün
ayak direrim ezeli iyilik ve güzelliklerden yana
yüzüme korkuyla bakanlar ne bilsin sevmeyi
benim ağzım ekmekle şarabın sürgün vatanı şimdi…
yüzü güzel yürekleri kötü olanlara bakarım
dünya malına taparlar ölüm gelmez akıllarına
hani bir tanrıça olsam yetimlerin annelerini doğuran
yine de kuduzlardan başkası ürkütmez beni…
***
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz