İNANNA VE ANUNNA
Ah hanımım, Anunna; büyük tanrılar,
deli gibi çırpınır huzurunuzda sular
yumuşar yalçın kayalıkların içi.
Cesareti yoktur hiç birinin yürümeye,
sizin dehşet veren bakışlarınızın önünde.
Kim evcilleştirebilir ki sizin hiddet dolu kalbinizi?
daha güçsüz bir tanrı mı? Hayır.
Kalbin, kalbindeki kötülük dolu hayvan
Bazen uzağında duruyor ılımlılığın.
Hanımım, hayvanın dizginlerini gevşettiğin zaman
mutlu kılıyorsun bizi.
Hışmının altında yumuşaklık var,
Ah, Suen’in en büyük kızı!
Kim inkar edebilmiş ki, senin üstünlüğünü,
hanımım, yer üstünün en büyüğü?
İNANNA VE EBİH
Sana tapınılmayan dağlarda
bitkiler lanetlidir.
Sensin her şeyin azametini küle çeviren.
Kanlı yaşlar döker nehirler senin için,
ve insanlar içmeye su bulamaz.
Dağların kolları sana bend olur
kendi ahenkleriyle.
Sağlıklı genç adamlar saf tutarlar önünde
kendi ahenkleriyle.
Dans eden şehir fırtınalarla dolar,
genç adamları sürüp önüne, tutsağın kılar.
İNANNA VE URUK ŞEHRİ
söyledin kutsal emirlerini şehrin üstünde
açıklanmadı:
“Bu topraklar sizindir,”
açıklanmadı:
“O sizin babanızdır ve babanızın babası,”
ve kapattın sana giden yolları,
ayağını kaldırdın ve bıraktın
onlara üretkenliğin boş ambarlarını.
Şehrin kadınları uzun zamandır aşktan konuşmuyor
kocalarıyla.
geceleri sevişmiyorlar artık.
Uzun zamandır soyunmuyorlar kocalarına
cömertçe sergileyerek mahrem hazinelerini.
Suen’in büyük kızı,
coşkun vahşi inek, An’a buyruk veren yüce kadın,
kim cüret edebilir sana tapınmamaya.
UR’DAN SÜRGÜN EDİLİŞ
Sen söyledin girmemi kutsal Giparu manastırına,
ve girdim içeriye, Ben baş rahibe
Enheduanna!
Taşıdım ayin kabını ve söyledim
senin ilahilerini.
Şimdi sürgün edildim cüzamlıların içine.
bu yüzden yaşayamıyorum seninle birlikte.
Gölgeler yanaşıyor gün ışığına, ışık
kararıyor benim yanımda,
gölgeler sokuluyor gün ışığına,
örterek günü kum fırtınalarıyla.
Baldan yumuşak ağzım ansızın çarpılıverdi.
Güzel yüzüm toza bulanmış gibi.
URUK SİTESİNİN YENİ TİRANI LUGALANNE’Yİ
REDDEDEN AY TANRISI NANA SUEN’E HİTAPTIR
Ah Suen, kenti zorla zapteden Lugalanne
değersiz biri bence!
Söyle An’a, “An, kurtarsın beni!”
“ŞİMDİ”
ve eğer sen söylersen, An kurtaracak beni.
Bu İnanna kadın telef edecek, bu genç horoz
Lugalanne’yi
Dağ ve tufan serilecek İnanna’nın ayaklarına.
Bu kadın daha da güçlü ondan.
Defedecek siteden o serseriyi.
Mutlaka unutacak İnanna, bana olan öfkesini.
İzin ver, Enheduanna ona yalvarsın.
Tatlı bir içki gibi, bana izin ver, rahatça dökeyim
Göz yaşlarımı Kutsal İnanna’ya!
İzin ver, yalvarayım ona!
LUGALANNE’NİN GÜNAHLARI
Ben yatıştıramam Aşimbambar’ı, ay tanrısı An,
Lugalanne buraya geldiği için
ve değiştirdiği için An’ın ibadet törenlerini.
Soyup soğana çevirdiği için An’ı,
onun Eanna’daki mabedini.
Asla gitmedi saygıyla kral An’ın önüne
halbuki bu ibadet köşesi ne kadar da çekicidir,
sonsuzdur güzelliği.
O mahvetti bu kutsal yeri!
Senin için geldi o, İnanna, bir dost gibi görünerek
Seni baştan çıkartmaya
Ayartmaya çalışır gibi kardeşinin karısını.
Ah benim kutsal, tez canlı, vahşi ineğim, ay tanrıçam,
Defet bu adamı siteden
Ve zapt et onu!
ENHEDUANNA ( M.Ö.2300 -?) /Ayten Mutlu Şiir Çevirileri
***
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz