Japon şiiri Haiku’nun hayatımızdaki yeri ve önemi
Kısa Japon şiiri Haiku, tüm dünyaya nasıl yayıldı? Haikulardan etkilenen şairlerimiz kimler? Herkes Haiku yazabilir mi? Haikusuz bir hayat hata mıdır? Sizin için bu ve benzeri soruların cevabı.
Haiku, dünya şiiri biçimini kazanmış ve birçok farklı kültürün şairini de etkilemiş Japon Edebiyatı kökenli bir şiir türü. Dünyanın en kısa şiir biçimi olma özelliğini taşıyor. 9-12 yüzyıllar arasında dinsel ve kırsal temalar üzerinde yoğunlaşılmış 5-7-5-7-7 ölçüsünde yazılan koşuklar olarak kendini göstermiş. Bizim kültürümüzdeki Tasavvuf Edebiyatı’nın karşılığıdır diyebiliriz.
Dünyaya nasıl yayıldı?
“Tanka” (5-7-5 veya 7-7 hece ölçülü) Haiku’nun akrabasıydı ve Tankalar zinciri “Renga” türleri vardı. İlk zamanlar çok sayıda şair Tanka’yı tuluat yaparak sosyal konularda yazıyorlardı. İlk şair Haiku’yu, üst kıta 5-7-5; ikinci şair ise Matsuku’yu, alt kıta 7-7 yapıyordu. Bu ortaklaşa bir şairlikti.
Sonraki zamanlarda daha büyük cemiyetler arasında 36 kıtalı “Kasen” gibi zincirleme şiirler yazılmaya başlandı. 13. yy’da ise, ilk defa Haiku, bir şiir türü olarak diğerlerinden ayrıldı. 15. yy’a gelindiğinde de, Haiku, Tanka’nın yanına başlı başına bir şiir olarak yerleşti. 16. yy’da ise, Edo Devri’nin başlamasıyla, bugünün klasik Haikusu ortaya çıkmış oldu.
Kimler yazdı?
Haiku, kısa şiir türü olduğundan çok kolay yazılabileceği düşünülür. Hâliyle birçok insan Haiku yazmayı dener. Ne yazık ki pek azı itibar görür. Haiku yazılırken her şey söylenmez, çok gerekliyse duygular isimleştirilir. Şiirin duygusu içeriğindeki somut bağlamlardan çıkarılmalıdır.
1644-1694 yılları arasında yaşamış Matsuo Basho, Haiku’nun en önemli şairlerinden biri. Masaoka Shiki (1867-1902) ise, kazandırdığı yenilikler ile modern Haiku’nun kurucusu.
Türk Edebiyatı’nda da Haiku’dan etkilenen yazar ve şairlerimiz olmuş. Özellikle Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat gibi isimler… Günümüzde ise, Oruç Aruoba, ilhan Berk, Kadir Aydemir gibi birçok şairimiz Haiku tarzında yazmaktadır.
Ayrıca her yıl Mainichi Gazetesi’nin düzenlediği “Mainichi Haiku Yarışması” ile bu şiirler ödüllendiriliyor; bir nevi Japon Edebiyıatı’nın Nobel’i. 2007’de Türkiye’den Yelda Karataş bu ödülü kazandı.
Seçtiklerimiz
1 – Yelda Karataş
Ölüme ne kadar yakın
Unutulmaz çocukluğumun
Ağır çiçekli ıhlamur ağacı
2 – Mukai Kyorai
Soğuk yüzünden
Bakamam yarım aya
Başım göğsümde
3 – Masaoka Shiki
Unutturdu bak
Kavun çalmayı bile
Soğuyan hava
4 – Ochi Etsujin
Bu yılın da sonu geldi:
Gizledim bizimkilerden
Saçıma ak düştüğünü
5 – Cemal Süreya
Güm güm çalındı kapım
Açtım baktım ki
Yalnızlığımmış
6 – Matsuo Basho
Arada bir bulutlanıyor gök
Böylece dinlenme fırsatı buluyor
Aya bakmaktan yorulanlar
7 – Nozawa Boncho
Rüzgarsız günde
Kendisi isteyerek
Düşüyor yaprak
8 – Yosa Buson
Birden bir ürperme
Odamda ölmüş karımın
Ayağıma takılan tarağı
***
1- eski havuz ya
kurbağa atlar içine
suyun sesi
Matsuo Basho
2- ay batıya uzanırken
doğuya kayıyor
gölgesi çiçeklerin
Yaso Buson
***
3- gemliğe doğru
denizi göreceksin
sakın şaşırma
Orhan Veli
***
4- aceleyle gelip geçer martı
oysa hiçbir yere gitmez
Oruç Aruoba
***
5- beyaz yazıyor
kurşunun siyahına
inat, kalemim
S.Haluk Uygur
***
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz