KOMPLOCU ÜLKE / KOMPLOCULAR ÜLKESİ
Herkesin dilinde bir komplo teorisi, artık bunun bir piyasası da var. Kitaplar yazılıyor, dergiler çıkıyor… Bazı gazeteciler bu hezeyan şüphecilikten prim bile yapabiliyor. Gerçekte karşılığı var mı ya da yaşam da bir karşılığı var mı? Ülkede yaşanan olumsuzluklar, dış mihraklı olunca herkes kendisini bir tüy kadar hafif mi hissedecek? Orman yangını dış mihrak, çevre kirliliği dış mihrak, pahalılık dış mihrak, insanların birbirini boğazlaması bile dış mihrak… Yanan ormana yerli sermayenin oteller dikmesi tamamıyla tesadüf, HES leri ve diğer enerji kaynaklarını bize dış mihraklar mı yaptırtıyor? Miras ya da kız meselesi de dış mihrak… Hep bunlar dış mihrak. Televizyonda her gün terör uzmanları, strateji bilenler çıkıyor…
Evet bazı gerçekler var. Dünyadaki tüm zenginliklerin bir yarısı sadece sermaye destekli 250 aile içinde bölüşülüyor… Bunlar dünya istatistik verilerince kanıtlanan gerçekler. Geri kalanı ise tüm dünyaya adaletsizce pay ediliyor. Ancak herkes uzman, herkes teorisyen herkes siyaset bilimci ise, çözümsel noktada yapılan ne sorusunu sormamız gerekmez mi? Herkes çok duyarlı ise, çevreyi kim kirletti? Herkes çok uzmansa sokaktaki insanın alım gücü neden her gün düşüyor? Medeni bir ülke isek, neden bu kadar can alınan bir ülke olduk? Herkes kendinden yargıç ve infazcı olmuş biz bir kaosa gidiyoruz? Adalete güven olmayınca, herkes kendi infazını kendi yapıyor… Peki herkes hukuktan anlıyor mu? Herkes kapısının önünü bile süpürmezken infaz memuru gibi, durumdan vazifeli insan modelleri nereden türüyor?
Alvin Tofler in kitaplarını okursak, dünya çoktan batmış. Yeni dünya düzeni sıradan insanı çoktan kurban seçmiş. Öyleyse neden direniyoruz?Yeni dünya düzeni insanlara oyalansın diye düşünecek ve sorgulayacak payesi dahi olmasın diye, bir yığın hezeyan ve teori servis ediyor olabilir mi? Dünyanın büyük zenginliğini elde tutan o bir tutam insan öyle kolayından kendini ele verir mi sizce? Biz insanlığa sadece sonuçları değerlendirmek kalıyor. Dünyada zenginliğin rezerv olarak nasıl pay edildiği, ne kadar zenginlik kaldığı vs. Bilim bu veriler eşliğinde insana dönük olarak çözüm üretmek durumundadır. Gerisi magazin türünden oyalanma taktiklerinden başka ne olsun? Her gün İngiltere kraliçesinin gelini hakkında haberler okumak durumunda kalmak gibi. Bunu neden yaparlar ki? Elon MUSK nasıl bir adamdır bundan bize ne? Suretler değişir, düzen baki kalırsa, konuşulanlar, insanlığa hedef şaşırtmak anlamına gelmez mi? Dünya da kalan temiz suyun insanlara ulaşımı üzerine ne biliyoruz? Ancak Elon MUSK ya da Taylor ailesinin sorunlarını konuşuyorsak, bu işte bir sıkıntı var demektir. Felaket telalığı yerine insanlık temiz suya, insanca yaşama nasıl kavuşur sorusunu neden sormayız? Komplo teorileri, meraklı insanlar için iyi bir yem. Hatta dış mihrak diyerek düzenin bize seçtirdiklerine kahraman gibi bakmakta mümkün. Bence en gerçek kahramanlık, kanser aşısı icat edip insanlığa bağışlamak olabilirdi. Bunu kimin yaptığını biliyoruz değil mi? Tüm dünyaya doktor gönderen komünist Küba. Daha beşikteki çocuğun rızkını kollamak adına, deniz avcılığına sınır getiren Küba. Bir şeyleri tersinden gösteren dünya Küba nın insanlığını neden reklam etmiyor?
Peki her konuya uzman bunca teorisyen kimdir? Uzmanlık alanları nelerdir? Hangi konulara vakıf bu insanlar? Ülkede yığınla hukuk profesörü, ülkede herkesin kendi meselesini kendi görmeye çalıştığı safhaya ne tür bir çözüm üretmiş? Kadın cinayetleri konusunda hangi uzman psikolog, ya da aile uzmanı , insanların derdine deva olmuş? Uzman diye çıkardıkları insanlar, bilimsel çözümsel verileri, hangi platformlara taşımış? Neye çare olabildiler? Bilir bilmez fetva veren din adamları , strateji uzmanı kesilmiş, köktenci ifadeler gündelik siyasetin diline indirgenmiş… Özel kanallar ve sistemler kendi öngördüğünce uzmanlar türetmiş. Çözümsel bir perspektif sunmak açısından görüş alanı vermeyen uzmanlar, başımızı dış mihraklara çevirtip duruyor. Bunca kakafoni, bunca söylemin kendisinin bir komplo olduğunu düşündürtüyorlar bana. Çünkü gösterdikleri yan ya da yön, yüksek volümden köktenciliğe bakın demek oluyor. Bizden değilseniz onlardansınız… Sözde uzman ve sözde yetkili ağızlara göre, herkes hain, herkes bölücü… İnsanlar birbirlerine çok kolay parmak sallar oldu. Aksi kanıtlanana kadar herkesin masum olduğu hukuksal gerçekliğin üzerinden atlayıp geçildi. Çünkü bu uzmanlar kendilerinden bayağı emin görünüyorlar. Barışçıl bir sanatçıya, hümanist bir aktiviste, uluslar arası üne kavuşan sanatçılara kapıları kapatan, iten, suçlayan bir tavır. Neye dayanarak? Muhalif bir sinek vızıltısına dahi tahammülü yok mu bu uzmanların? Ve bunca ekonomik açmaz ise, o uzman yetkili ağızlara göre, bir kahramanlık destanıymış… Herkes işini yapsa daha iyi olmaz mı? Ekonomi uzmanları destan anlatacaklarına çözüm ne onu bir deseler hele. Aslında bunu bilmek için uzmanlığa da gerek yok. Gelir dağılımı eşitçe olmalı, üretim desteklenmeli ve en önemlisi adalet lazım bu ülkeye. İnsan olarak insana faydası dokunacak kişilikler lazım bu ülkeye. Kişiliği oturmamış insanları uzman koltuğuna oturtmak etik olamaz… Kişilikli olmak uzmanlık gerektirmiyor. Az insan olun demek geliyor içimden.
HAVVA AĞRAL
***
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz