Öykü

İdris Meriç, bu sayıda mükemmel bir öyküyle sayfalarımızda yer alıyor.

İKİNCİ SINIF HAYATLAR

            Lapa lapa yağan karın altında çaresizce yürüyordu. Dün geceden beri uyumamıştı. Birkaç defa uyumak istedi ama gözlerini her kapatışında kulaklarında yankılanan ses ile her defasında irkilerek açtı gözlerini. Mücadele etmeyi bıraktı sonunda ve uykusuzluğa teslim oldu. Uzaklara dalıyordu sürekli. Dudaklarına götürdüğü tütünün, son zamanlarda değişen tadı ve adımlarında ezilen kar sesi ile baş başaydı. Bu ikiliyi bozan öksürük de uğramasını ihmal etmiyordu. Üçüncü veya dördüncü tütünün ardından ben buradayım dercesine uğrayıp gidiyordu. Omuzlarını düşüreli de çok olmamıştı ama alışmıştı artık bu haline.

            Sakin karaktere sahipti, en azından böyle düşünerek sıyrılmaya çalışıyordu sessizliğinin vermiş olduğu pişmanlık, öfke gibi duygularından. Kurduğu hayallerde çatır çatır cevaplar veriyordu karşısındakilere. Hiç usanmadan, korkmadan konuşabiliyordu. Tütününden derin bir nefes çekerek iç geçirdi. Ölesiye istiyordu hayalindeki gibi olmayı ama nafile. Bir şeyleri anlatma çabasını tozlu raflara kaldıralı ve heyecanını bu coğrafyanın bahtsız ve çorak topraklarının içine bırakalı epey uzun olmuştu.  Peki, şimdi neyi bırakacaktı ardından?

            Sabah erken saatlerde çıkmıştı evinden, ne kadar zamandır yürüyordu bilmiyordu. Saate bakmayı bırakmıştı. Birkaç kapı daha kapanmıştı yüzüne. Bugün de işsiz bir şekilde güne elveda diyecekti. Eve gitmeyi geciktiriyordu, nasıl gideceğini de bilmiyordu. Son yemek te yenilmişti, son ekmek te tükenmişti. Zor durumda olduğunu bilen komşunun getirdiği yemekler de ayrı bir yük oluyordu sırtında. Bolca aldığı tütününde sonuna gelmişti. Parası olsaydı en kötüsünden içer miydi? Veresiye olduğu için de utanıp her zaman içtiği tütünden alamamıştı.  Ne çok isterdi çocukluğuna dönmeyi ve hiç büyümemeyi. Çocuklarının isteklerini alamamak inanılmaz üzüyordu onu; bugün altıncı günüydü cepte metelik olmayışının, bugün altıncı günüydü küçük kızının defterini alamadığı, bugün altıncı günüydü oğlunun pantolonunu alamadığı, bugün altıncı günüydü severek evlendiği eşinin yüzüne bakamadığı, bugün altıncı günüydü çaresizliğinin çıkmaz sokağında dönüp durduğu. Kapanıp dizlerinin üstüne utanmaksızın gözyaşlarını akıttı haykıra haykıra lapa lapa yağan karın altında. Sahi dönebilseydi çocukluğuna büyümek ister miydi?

            Esra okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp saate baktı. Babası çoktan evde olmalıydı. Annesine bakındı ama evde sadece kardeşleri vardı. Dışarıya bakındı annesinin sesini duyunca içi ferahladı ama babası henüz görünürde yoktu. Birazdan gelir diyerek salona geçip radyoyu açtı. Haberlerde ekonomik büyümeden bahsedildiğini duyunca boş buzdolabı ve kaç zamandır boş tencereleri aklına gelince öfkeden kapattı radyoyu. Ne çok kırmak istedi ama yapamadı. Satılan eşyalardan sonra evde kalan ve gündemde ne olup bittiğini haber aldıkları arada müzik dinledikleri tek eşya bu kalmıştı. Kaç defa kırdı içinden sayamadı. Gözyaşlarını silerek kardeşlerine doğru yöneldi.

            Ayşe evleneli on yedi sene olmuştu. Hiç pişman olmadı evlendiği için. Hep mutluydu ve onu seven bir eşi vardı. Son zamanlarda yaşadığı sıkıntılar alışık olmadığı sıkıntılardı ama hep birlikte göğüs gerip sürekli eşinin yanında, eşinin destekçisi olmaya özen gösterirdi. Sinmese de içine üzülse de içten içe elinden gelen bir şey yoktu. Son zamanlarda yemek yapamayışı, komşulardan gelen yemekleri ısıtıp çocuklarına vermesi gururunu incitiyordu. İnanası gelmiyordu ekonominin büyüdüğüne.

Sahi kaçıncı sınıfa başladı, hangi renk önlük giyiyordu şimdi? Ezber yapacak kadar büyümüş müydü?

            Gözyaşlarını silip ayağa kalktı ve aklına geldikçe delice sorular cevap kısmını boş bırakarak acı acı tebessüm edip yoluna devam etti. Omuzlarının düşmesine alışmış halde başı önünde, gözleri dolu ve lapa lapa yağan kar eşliğinde evine yaklaşıyordu.

Sormadan edemiyordu kendisine.

‘Kaçıncı sınıf insanım ben acaba? Kaç kere ölmem gerek? Kaç kere yanmam gerek? Kaç gece aç uyumam gerek?’

İDRİS MERİÇ

***

BU YAZILARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz

    Cevap Yazın