Gülüşlerin Sus!
çatı katındayım
şehir, dumanımın önüne serilmiş
dağ, deniz ile sarmaş dolaş
rüzgârın ezgisinde dansa durmuş.
bu karanlık, ruh halimin yansımasıdır.
karanfil kokulu çayın yerini
tütün kokulu çay alıyor şimdi
yalnızlığımadır öfkem
ve öfkem yalnızlığımdır
yalnızlık saçlarına dokunamamaktır
acı bir sigarayla öpüşmektir.
sararmaya yüz tutmuş dişlerim
gecede, güneşi aratmıyor
otuz iki güneş/ güneş SUS!
bir sus dizgisidir beni kucaklayan
kurşunların aralıksız yağdığı topraklarda
ağıtların sıradanlaştığı toplumlarda
sus mermisi yiyorum,
sus, kafam eziliyor
sus, boğazım kesiliyor
sus, tacize uğradı ruhum
bir sus dizgisidir dilimize yapışan
ve yasaklı sevdalar yaşadık
sus kimse duymasın
sus vururlar bizi, sevişirken
sus kanadımız kırıldı
SUS, kolaya kaçmak
ömrümüzün sığınağı oluyor
ve suslar, zihnimizde çığlığa kalkıyor
sus da soğusun terimiz
alın terimiz, hiç kurumayan
karşılığına üç kuruş bedel biçilen
sus emeğimiz ıslak kalsın
sus ki düzen var olsun
çatı katındayım
rüzgâr konuşuyor
ben susuyorum
SUS…
İdris Meriç
***
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz