Felsefe Şiir

İdris Meriç ve Şiirleri

Tanrının Zoru Ne?

şiddetsiz bir geçimlikti yaşam serüvenim
saksıda çiçekleri sularken
bakkaldan ekmek alırken
ve zamlı sigaraya uzaktan bakarken
çünkü zamlar hep bizi yakardı
çünkü zamlardı, bizi hayattan kopardı

İşçi partisi gibiyim/ işçlerin partisi
en büyük ihaneti işçilerden yemişim
en derin anlaşılmazlığı onlarda tatmışım
en çok, onların sesi olmuşken…
çünkü, maktul katilini pek çok severmiş
çünkü en yakının ihaneti ihaneti

geçimli miyim? bilmiyorum…
şiddetli veya şiddetsiz…
çocukken, şeddeli elifba okuturdu imam,
hem de en şiddetlisinden
dayaktan korunmak adına
sığınırken sesimize
en büyük tezatlığı imamlar yaşatmıştı
ve papazlar cennetten ev satarken
evsizlere cehennemdi bu dünya

kasıklarımdan aşağı süzülürken erkekliğim
ayıp sayılırdı kızlara bakmamız
ve övünçtü o’nların dönüp bakması…
ayıplanırken masumiyetimiz, en genç çağımızda
tabu yapılınca sevişmeler ve içkiler
dokununca bir çıplak tene
suçluluğumuz bundandı, yanmamız bundan…

İşçilerin partisi gibiyim
en büyük ihaneti işçilerden yemişim
en çok onlar anlamamış beni
en çok onlar küfretmiş arkamdan

şimdi susarken duygularımı
bu ölümcül acılarım, Tanrıdandır
ki tanrılar acıtmayı ne çok sever

Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz

    Cevap Yazın