KİM BİLİR?
Bulutlar saklamaya başlıyor güneşi
Kuşlar sırasız ötüşüyor
Yağmur çiseliyor
Rüzgar kokusunu getiriyor
Hasretliğin
Koşuşuyor bir kent
Üşüşüyor ardı sıra direksiyonlar
Mendiller kapışılıyor
Yorgunluk ter kokusuna siniyor
Ve
Bir kent yalnızlığını kusuyor
Sensizliğin
Cevapsız sorular tırmanıyor
Yürüyen merdivenler ise
Verdiği hizmetin gururunu taşıyor
Hikayeler birikiyor, tütünlere alev değiyor
Kaldırımlar düşmanlığını ilan ediyor
Yokluğunda adımlarının
Kim bilir belki de üşümem geçecekti
Ellerin ellerime değdiğinde
***
KAÇ BİR
Bir bir yitip gittiler
Kaç beden, kaç can
Kaç gülüş, kaç umut
Kaç barış çığlığı
Bir bir yitip gittiler
Hunharca katledilip
Hayatlarının baharında
Yarı aç, yarı tok anlarında
Bir bir yitip gittiler
Ana yüreklerinde acı
Bir fotoğraf, bir gülüş
Bir de hüzün bırakarak
Bir bir yitip gittiler.
***
DÜŞ’LERİM
Gözlerimi açmak istemiyorum
Kaybolacak güzel anlar, biliyorum
Güneş ile savaşmak istiyorum
Çeksin şu ışığını üzerimden
Güne başlamak istemiyorum
Ah, şu yalnızlığıma dönme korkusu
Hayır, hayır açılmasın perdeler
Ve sen gitme, kal yanımda
***
Ellerin ellerimde
Caddede, sokakta adımlarımız bir
Bir anda karşı karşıyayız
Çay yudumluyor dudakların
***
Bu ses de ne böyle?
Hangi ben kurdu şu alarmı
Güneşi yok edecekken, zamanı mı
***
Ah sevgilim
Rahat vermiyorlar bize
Sen soğutma çayını
Beni soğuk yalnızlığıma uyandırıyorlar…
İdris MERİÇ
ÇERKEŞ
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz