Kitaplar

Kitap Tanıtım Yazısı/ Yasemin Yeni Akalın

‘KELİMELER RÜYALAR’ kitabı üzerine 

Rüyalar; bazen şiirin vücut bulmuş hâlidir.

Serbest kalan zihnimiz kâh denizlerde kâh ovalarda kâh bir ormanda salınıp durur; salt rüya oldukları için de insanın yalansız özüdür rüyalar.

Bir bakıma rüya; sözsüz, imgeleme dayalı bir şiirdir.

Şiirin büyüsü de belki rüya gibi oluşunda saklıdır.

“Kelimeler Rüyalar” kitabındaki şiirler de bir bakıma rüyanın vücut bulmuş hali. Öyle ki bu kitaptaki şiirler, insana düşsel bir yolculuk yaşatıyor.

Ceviz yaprağının kokusu, mektuplara çizilen el, denizi olmayan şehirlerde resmedilen gemiler, uçurtmalar…bir rüyada olduğu gibi hem birbirinden bağımsız hem de birbiriyle alakalı bir görsellik sunuyor.

Kelimeler, anlam incelikleri ve yoğunluklarıyla şairin sözü olmaktan çıkıp bir ressamın fırçasına dönüşüyor öyle olunca da “KELİMELER RÜYALAR’da;

saçları güneşe taranan kızlar, mısır bahçeleri, kuşlardan önce giden yaz, ırmağa taş atan, ırmakların zamanını yaşayan çocuklar; sarı defter kâğıdından yapılmış uçurtmalar, armut ağaçları, kiraz ağaçları, ırmağa düşürülen mendil, anne kokusu, mektuplara çizilen el…

İnsandan hiç gitmeyen rüyalarda kalan çocukluk; kelimelerin ruhuna sinerek tüm şiirlere nüfuz ediyor:

Şiirlerle birlikte zaman yok oluyor, anneler çocuklarının elini tutuyor, kiraz ve armut agaçları bizi gölgeliyor.

Kara tren bizi denizi olmayan şehirlere taşıyor, orada sarı defter kağıtlarına gemiler çiziliyor. Mısırlar ağustos kokuyor, taflan ve yağmur kokusu her yeri sarıyor. Asmalar, güller, kiraz çiçekleri içinde yere yüzükoyun uzanan bir çocuğun ırmağa düşüyor mendili, su mendili alıp götürüyor.

MENDİL

yağmur daha başlamadan avut beni

elimde siyah beyaz bir resmin var

sarı bir sayfadan uçurtma

akşamüstüne kat beni

bir buluta iliştir

döndüğüme inandır beni

adımı hatırlat

kendi hikâyende avut

rüyanda sakla

asmalar güller kiraz çiçekleri

yere yüzükoyun uzanıyor

Irmağa mendilini salıyordun

mendilin kayıp

suyun sesinden anlıyordun

ırmak boylarında avut beni

aksimi suya gizle

gittiğimde miyim geldiğimde miyim

unuttum

odalarda gergef ören kadınlar

hangi evdesin hangi yol seni bağışlar…

Yaşar Akalın’ın Karadeniz doğasında, su sesinden, kuşlardan, ceviz ağacının kokusundan, gökyüzünden, yıldızlardan, taflan ağacının coşkusundan, armut ağacının gölgesinden, insanı birbirinden ayıran ya da birbirine kavuşturan kara trenden…çok uzak yollardan damıtılan kelimeleri; hatıra olmuş , rüya olmuş, şiir olmuş..

Ben Kelimeler Rüyalar’daki şiirleri çok sevdim.

Ve Yaşar Akalın’ı da bir kez daha en sevdiğim şair ilan ettim…🥰

***

Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz

    Cevap Yazın