yine eylül
tanrı bilir içimin yaprak döktüğünü
yaşamın ters ilmek atışlarını
ateşin yüzsüz / suyun çıplak büyüsünü
ah bir de
bencil hüznün dil limanında direnişini
ben evet ben
inanç kadar yorgun
umut kadar sabırsızım
bak yine eylül / yine yalnızlık kuş kanadı
uç uca ulanan sabır / dokunsam dağılır soluğun
unutma / tohum büyüten toprağı
denizin beyaz hıçkırığını
koca bir hayat işte / sessizce sıyrılır iki dudak arasında
yabancının kollarından akan zaman gibiyim şimdi
dalına kırılan nar / kınalı ellerin
dokunmasın maksadını aşan aklıma
günahı kim büyüttü / gecenin kuytuya çekildiği yerde
uzun sustuk / derin bölündük
sonra
sonra/ yeniden başladık aşk tanrıçanın dokusunda
oysa
ekvator çocuğuyduk umut şarkıları büyürdü ağzımızda
sen ergen dedin uzağa düşen duygulara
ben sevdanın korsan yüreği
taş döken sonsuzluğun döngüsünde
insan büyülü sözün tutsağı olmaya görsün
filizkıran fırtına baharı kışa evirir
mayası eksik şarap gibiyse yürek
hükümsüz kalır yenilgi
farz et ki Eylül / ağaçlar çıplak
bıraksam uyur / dokunsam yarası kanar
kanda gül, gülden kan olan bizdik /bizi bizle sınadı tanrı”
Nilüfer Uçar / Kasım 2022
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz