Eskiyen Zaman
dilin ucunda uçuşan kuşlardı
yalnızdı
fukara havanın dokunaklı yüzüydü
tırnaklarını kemiren efkârın efendisiydi
yaşadıkça coşan kanda ateşti
sil baştan
nimetten say günleri
ağız tuza tav olduğu zamandı
eskidendi / başkasıydı, safir gözlü kuşlardı
sırrına kefen biçen aynalardan uzaktı
ışığa çıplak
düşten yakın, kor ateşten önceydi
ölümü diriden sayan mükemmelin çocuğuydu
önce tanrı
sonra acıydı
sema kuşların sesiydi
ekin mevsimiydi
cemrenin sancısı
aklı evvel zemherideydi
kabuğunu kıran sevda
bacaksız tohumdu
kısır döngüde sarkaç
uğultuda dirençti
şeytan fren yapıp uzun susunca
mekân aynı mekândı
Umay seyir defterine sabah notu yazdı
ve insan ölümü akasyadan öğrenmiş gibi
yaprak direnciyle yaşama tutunduydu
eşkıya bir zamandı
Çürük Aşk
derin gecenin şehvet düğmeleri
lâl ve ahraz sesiyle okşar sefil boşluğu
garip usumun düş iskelesinde
ıslak bir yorgunluk çözer dizlerimin bağını
kusurun yüz görümlüğüne
eskiyen günlerimi bağışladığımda
duvar yazılarına yazılmayan bir aşktım
oysa sevdanın rutubetli ipine
çürük aşklarını bağlayan / acar bir kızdım
suçumu iğne oyalı mendilden saklar
ucuz kaprislere hevesim olmazdı
seyyar tutkularıma muskalar yazdıran
dışarıdan bakan gözlerde özgür bir deliydim
ağulu fıçılarda çürük aşklarım demlenirdi
hayallerimin eleği su akıtınca
kristal kaleler yaptım yıllarımın tortusunda
çürük aşkları yıkayacak ellerim yoktu benim
kalabalık bakıyordum ucuz ömrün kısa mesafesine
ölümü karanfile bıraktım / susuz aşklar uğruna
NİLÜFER UÇAR
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz