Felsefe

Prof. Zehra Gül Aşkın / Felsefe Yazıları.

Erdemli olmak Ne demektir?

Aydınlanmaya  ve demokratik erdemlerin tesis edilmesine  gönül vermiş   değerli Felsefe Dostları, Felsefe tarihinde aklın   çözümleyici, eleştirel ve sorgulayıcı   kullanımının,  mitolojik-dini kullanımından  farklılaştığı  yeri nasıl ki,  Sokrat öncesi düşünürlere  borçluysak, yaşamın nasıl yaşanması gerektiğine ilişkin antik yaşam bilgeliğini de Sokrates ve Sokratesçi okullara  borçluyuz. Nitekim şimdiden geriye doğru baktığımızda mitolojik-dini düşünceden koparak felsefi-bilimsel  düşünceye geçişin  üzerinden 2622 yıl geçmesine rağmen hala  insanlığın en önemli sorununun yaşamın nasıl yaşanması gerektiği sorusu   bağlamında ratio’sunu kullanma vesayetini, insana ve doğaya karşıt «mitos», «loji» ve «izm»lere kiraya vermesinde olduğunu görüyoruz. Oysa  hepimiz artık biliyoruz ki, düşünce yetkinsizleştiğinde yani kapsayıcılığını yitirdiğinde  hakikat, adalet ve özgürlük  sadece benim ailemin, benim mehallemin, benim bölgemin ve  benim dünya görüşümün tekelindedir dendiğinde insansal olmayan kolayca şiddete ve vahşete dönüşür. Bu nedenle    çağımızda hepimizin yaşanabilir bir dünya adına yeniden deneyimlemesi gereken şey, Sokrates ve Sokratesci Okulların yaptığı gibi  yeniden düşünmeyi öğrenmeyi deneyimlemektir. Burada, “yeniden düşünmeyi öğrenmeyi deneyimlemekten” neredeyse gündelik yaşamda sıradanlaştırılarak normalleştirilmiş hatta bir norma dönüştürülmüş  doğaya ve insanlığa yönelik   düşünce hastalıklarımızın rehabilatasyonuna vurgu yapıyorum ve  bunun için  günümüzde antik yaşam bilgeliği olarak Stoacı felsefeye  her zamankinden  çok daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Kimdir Stoacı düşünürler? Öncelikle Antikçağın son döneminin Epikroscu ve şüpheci okul ile birlikte  üç büyük okulundan biri.   Stoacı düşünürler  çağımızda olduğu gibi, insan-doğa karşıtlığına değil: uyumuna ve ayrıca da  birbirimizden ve her şeyden sorumlu olduğumuz düşüncesine sırtlarını dayıyorlar. İyicil bir antropos anlayışı ile birlikte aklın doğru kullanımının önemine vurgu yapıyorlar. Aklın doğru kullanımına dayalı doğru tercihler yapmak ve erdemli bir yaşam sürmek için   ne yapmalı? Sorusu bugün bizlerin de zihnini kurcalayan temel soru değil mi? Stoacılara göre,  yapılması gereken,  insani özdeşliğin taşıyıcısı olan  davranışlarımıza özen göstermemizdir. Çünkü Stoacılar için de bilgi,bir  erdem yani  eylem  yetkinliğidir.  Doğadaki işleyişten değerlere dönen Stoacıların  erdem öğretisinin, Grek kültüründeki “Kendini Bil” ilkesi ile özdeş olduğunu söyleyebiliriz. Burada dikkat etmemiz gereken nokta  Stoacıların, iyi ve kötü ayrımında  hiçbir doğa üstü onayın  olmamasıdır. Antik Yunan gençleri için bir eğitim okulu olan Stoacılar’da, Sokrates tarafından  çerçevesi çizilmiş  bilgi ve eylem yetkinliği formülasyonunun izinden   ilerleyerek  bir antik yaşam bilgeliği  geliştirmişlerdir ve  erdemler üzerinden felsefeylemişlerdir. Peki  nedir bu erdemler? ve neden erdemler üzerinden yaşamımızı sürdürmeliyiz? Bir sonraki yazımda  önce birinci soruya daha sonraki yazımda ise ikinci soruya yanıt vermeye çalışarak hep birlikte üzerinde felsefeyleyebileceğimiz bir yol açmaya çalışacağız.

Felsefeyle kalın, görüşmek üzere….

24. Ekim 2022 Mersin,      Prof. Dr. Zehragül Aşkın

***

Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz

    Cevap Yazın