Deneme

Sefa Taşkın/ Arkaik Dönem Yazıları

TAŞ YERİNDE AĞIRDIR-112.

“Sunağın Gözyaşları”

“Bergama Orotoryosu”

UNESCO Dünya Kültür Mirası daimi listesinde bulunan Bergama kentinin Asklepion Antik Tiyatrosu 20.09.2022 gecesi olağanüstü bir geceye tanıklık etti.

Otuz yıllık bir geçmişten beri “Zeus Sunağı Bergama’nındır. (Götürüldüğü Berlin’den) geri istiyoruz”, “Taş Yerinde Ağırdır” özdeyişlerimiz dalga yayıldığı gibi, bir kez daha belleklere kazındı.

Müziğini Tolga Taviş’in bestelediği, Liberettosunu/Sözlerini, Prof. Suat Çağlayan’ın şiirinden esinlenerek Gülümden Alev Karaman’ın yazdığı, yapımcılığını İzmir BB’sine bağlı A.A.Saygun Kültür Merkezi Müdürü Emel Akçay’ın üstlendiği “Sunağın Gözyaşları”, “Bergama Orotoryosu” adlı eser Dünya Prömiyerini/İlk  Gösterimini Bergama’da yaptı.

Yaklaşık 3000 kişinin izlediği eser bundan yaklaşık 160 yıl önce Bergama’dan Berlin’e kaçırılan ve şu anda Berlin’de Müze adlı bir Hapishanede tutulan Zeus Sunağının evine geri dönmesi ile ilgiliydi.

Prusyalı/Alman hırsızlar tarafından kaçırılan, şaibeli izinlerle Berlin’e götürülen Zeus Sunağının “Bergama Ana’ya”, evine dönme talebi 200’e yakın müzisyen tarafından söz ve sesle gökyüzüne haykırıldı.

Antik tiyatronun büyülü atmosferinde binlerce izleyici dinmeyen alkışlarla bu isteğe katıldı.

Anadolu’nun ve Bergama’nın tarihi eserlerinde sahip çıkışının ve yurt dışına kaçırılmış eserlerin geri alınma girişimlerinin böyle evrensel, çok güzel, çok sesli, nitelikli ve yerinde bir müzikle ete kemiğe bürünmesi, bu isteği bir ya da birkaç kişinin değil binlerce kişinin dile getirmesi Türkiye için çok önemli bir olaydır.

20 yıl önce de ünlü Türk besteci Vedat Sakman da yine Bergama’dan Berlin’e götürülmüş muhteşem “Athena Heykeli”nin evine dönmesiyle ilgili çarpıcı bir koral şarkı yapmıştı.

Demek ki Türkiye’nin bestecileri, antik çağa yönelik, evrensel boyutta, anlamına kusursuz uyan muhteşem eserler besteleyebilirmiş.

Türkiye’nin yazarları kadim insanlık kültüründen süzülen bildirimleri seçkin sözlere dökebilirmiş.

Türkiye’nin yöneticileri böyle yerelle evrenseli birleştiren organizasyonlar yapabilirmiş.

Binlerce Bergamalı ve konukları toprağından koparılmış Zeus Sunağının geri getirilmesi ile ilgili bir müziği kitlesel bir gösteri haline dönüştürebilirmiş.

Umulur ki bu eser, Müzeleri Anadolu’dan kaçırılmış tarihi eserlerle dolu Berlin’de, Londra’da, Paris’te, Viyana’da, New York’da da gösterime sunulsun. Ora insanları da bura insanlarının istemine katılsın.

21.yüzyılın 2022 yılı Eylül ayının serin bir gecesi, Bergama’dan yükselen çığlıkları, belki Dünya’da da ilk olan böyle bir kitlesel haykırışı tüm Dünya duymalıdır.

Sağır sultanlar işitmeli, kör gözler görmelidir.

Umutsuzlar eğik başlarını kaldırıp Anadolu taşlarına sahip çıkma mücadelesine katılmalı, Avrupa’daki duyarlı çevreler bu girişimlere omuz vermelidir.

ZEUS SUNAĞI SOĞUK ve PUSLU BERLİN’E DEĞİL, GÜZEL BERGAMA’YA, ANADOLU’YA AİT. MUTLAKA GERİ GELMELİ, EVİNE DÖNMELİDİR!

***

BU YAZILARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz

    Cevap Yazın