TAŞ YERİNDE AĞIRDIR-66. UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM.
Bergama eserlerinin kaçırılması ve Almanya’ya götürülmesindeki şaibeyle ile ilgili ilginç belgelerden biri, İstanbul’da çıkan Serveti Fünun Gazetesinin 14 Nisan 1910 günlü, 984 sayıl 346.sayfasında, Duyunu Umumiye Memurlarından, Osmanlının son döneminde yetişmiş, batı kültürüne vakıf Mehmet Vahit Beyin yazdığı bir makaledir. Mehmet Vahit makalede o zamanın Osmanlının Müzeyi Hümayun Müdürü Alman Philipp Anton Deither’i açıkça suçlar. Bu kişi, 1874 yılında Alman Devleti ve Prensi III.Friedrich’in baskısıyla 1874 yılında çıkarılan, Almanlara kazı izni veren Nizamnemeyi hazırlayan zattır. Yasaya göre Bergama eserlerinin 1/3’ü Almanlara, 2/3’ü Osmanlı Devleti’ne kalacaktır. Ancak bu yasa Osmanlı memurlarının direnişiyle, yoğun baskılara rağmen 1878 yılına kadar uygulanmaz. Bu yıllarda çıkan Osmanlı-Rus savaşı sonunda yapılan Berlin anlaşmasıyla İstanbul’un Ruslar’ın eline geçmemesinin karşılığında Osmanlı Romanya, Bulgaristan ve Kıbrısı kaybeder. Anlaşmaya aracı olan, ganimet peşinde koşan Almanya baskıyla, cüzi bir bağış karşılığında bu yasanın uygulanması iznini alır. Ancak, daha önce Zeus Sunağının büyük kısmını gizlece kaçıran hırsız C.Humann ve çetesine geri kalanların 1/3’ü yetmez. Emperyalizmin iştahı doymaz. Alamadıklarını da almak için baskı daha da artar. Bu konudaki baş aktör bu kez de Osmanlının güya Müzeler müdürü Alman P.A.Deither’dir. Ekmeğini yediği Osmanlıya ihanet eden bu kişi kaçakçılara alenen yardım eder. Bu götürmenin yasallaşması için Osmanlı Maarif nezaretini ikna etmeye çalışır. Serveti Funun yazarı Mehmet Vahit’in gazetede aktardığına göre Deither Bakanlığa rapor verir: “Bu taş parçalarından (?) Osmanlıya ait olan …. eserlerin İstanbul’a nakli için yüzlerce liralar sarfı lazımdır. Bunları Almanlara bin Napolyona (bir para birimi) terk etmek pek kolaydır. Böyle pis, kırık dökük, adi mermer parçaları için çok para harcamak lüzumsuzdur”. Ne kadar çok hain varmış bu ülkede. Ancak Bergama eserleri allem edilir kallem edilir Almanya’ya gönderilir. Bu, Alman emperyalizminin maşaları eliyla yaptığı Bergama soygunun son perdesidir. Mehmet Vahit Bey, “bu nadir eserlerin Almanlara (böylece şaibeyle) verilmesinin sorumlusunun (Osmanlının müze müdürü Alman) Deither olduğunu” açıkça kaydeder. Emanete ihanet etmiştir Deither. Elbette Osmanlı döneminde de bu kaçakçılığı fark eden, yazan aydınlar vardır. Savaş yenilgisi ortamında Osmanlı görevlilerinin çaresizliği karşısında, Alman emperyaliziminin gaddarlığı ve ülkeye yerleştirdiği hainler Bergama eserlerinin kaçakçı hırsızlar tarafından Berline taşınmasının baş sorumlusudur. Böyle şaibelerle Almanya’yakaçırılan ZEUS SUNAĞI VE BERGAMA HEYKELLERİ SOĞUK ve PUSLU BERLİN’E DEĞİL, GÜZEL BERGAMA’YA, AİT. MUTLAKA GERİ GELMELİ, EVİNE DÖNMELİDİR!
*-(Kaynak:Ali Sönmez, Zeus Sunağı, s.186- Mehmed Vahid/ Osmanlı Müzesi Tarihçesi,Serveti Fünun 38, no=984/Rumi:1 Nisan 1326-Miladi:14 Nisan 1910, s.343/ Kahraman Bostancı, Mehmet Vahit Bey ve Güzel Sanatlar Üzerine bir Terminoloji Risalesi, Arkeoloji ve Sanat Yayınları.)
***
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz