Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Üzerine:
Yaşamımızda bilgilerin yaklaşık yüzde 80’i sekiz yaşında kadar ediniyoruz. Bu dönemde çocuklar ailelerinin yanında büyüyüp gelişirken okul ortamı ile de tanışmış okuma yazmayı gibi zor bir kazanımı da edinmiş sosyalleşme başlamıştır.
Yeni doğan bir bebek ortalama 50 cm boyunda 3-4 kilo civarındadır. Hayata gözlerini açan bebekler doğumla beraber yaşamda kalmaya kodlu olarak hızlı bir gelişim ile yaşamın ilk yıllarında çok şeyi öğreniyorlar. Emme, ağıt ile kendine dil geliştirme, emekleme oturma dengede durma, yürüme, diş çıkarma gibi fiziksel özellikleri gelişirken bilişsel dil, motor ve tüm gelişim alanlarında da yaşamının en hızlı gelişim dönemini gösteriyor.
İnsanın yaşamı boyunca bebeklikte olduğu gibi daha hızlı geliştiği bir dönem yoktur. Gelişimin hızlı olduğu dönemlerde çevresel şartların uyarıcıların etkisi daha fazladır. Zengin bir uyarıcı ortamı ve olumlu çevresel şartları gelisimi iyi yönde etkiler.
Bir yaşının sonunda bebeğin boyu ortalama 75 cm, kilosu 10 – 11 civarındadır. Artık dişlerini çıkartmış yemek sofrasına oturmaktadır. Çoğu bebek yürümeye de başlamıştır. Bir kaç kelime ile kendini ifade etmektedir. Yataktan kurtulmuş merak ve keşif halindedir.
Ondan sonraki hızlı büyüme ve gelişme ergenlik dönemindedir oda birkaç yılda tamamlanır.
0- 6 karakter oluşumunda kritik dönemdir.
Çocuklar temiz sayfa gibidir. Öğrenme şekli ise model alma- gördüğünü yapma, gördüklerini taklit etmek şeklindedir.
Kolay olan da budur.
Sen ne verdiysen ya da sen ne isen çocuğun o’dur.
Bir çocuğun adımları ebebeynlerinkini geçecek kadar büyük değil ki arkasından koşup ayak izlerinden gitmesinler. . Yeni yollar bulsunlar. Başka yol bilmiyor ki yolunu değiştirsin. ( 0 yaşında eline tablet telefon verilen çocuklar hariç ).
Çocuk eğitimi, ihmale kolaya kaçılmayacak bir konudur. Onlarca kitap okumak, en iyi kreşlere göndermek, iyi öğretmen ayarlamak bile ebeveynlerin arkasında bıraktığın izleri silemez. İyi anne baba olmak çocuğun önüne sınırsız imkan sunmak, her istediğini yapmak, çocuğunu evin odak noktasına koymak da değildir. Çocuk istiyor, seviyor demek hiç değildir. Çocuk çocuktur. Ebeveynler ebeveyn olmak zorundadir. Çocuklara sınır koyarak anne baba hayatı öğretmelidirler.
Her çocuk fakir doğar; onların zenginliği ailesinden gördüğü sınırsız kabul ve sevgi, ortak paylaşımlar, birlikte oynanan oyunlar, aynı masada yenilen yemekler ve bire bir geçirdiğiniz zamanlardır.sizden aldığı sevgi kabul ve değerdir. Bizlerin de çocukluğumuza dair duygusal miraslarınız ailemizle yaşadığınız anlardır. Parayla sahip olduklarımız değildir.
Maddi ödülü, markalı oyuncak ve eşyaları değil paylaşacak anları ve oyunları , keşifleri yeni yerlere gidip göstermeyi, ortak etkinlikleri arttırmak lazımdır.
*Sınırları bilmez çocuklar koymazsanız. *Vermeyi bilmez hep alırsanız.
*Yoktan anlamaz bulup buruşturup sunarsanız.
*Mutlu olmayı da bilmez ihtiyaç duymadan temin ederseniz.
* Üretmeyi de bilmez tüketmeyi de bilmez.
*Şımarık büyütülen çocuk herşeyi kendine hak görür.
* Sonra da bir bardak suyu bile vermiyorlar, der dururuz.
S.Kurt Köken
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmeni
***
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz