NELERİ UNUTTUK GÖNLÜMÜZÜ NASIL AVUTTUK
Ben çocukken soğuk kış gecelerinde sık sık elektrikler kesiliyordu. o zaman telefon yok bir pilli radyo açardık; odayı aydınlatmak için lüks yakardık. O hırıltılı bir sesiyle karanlığın sesine ortak olurdu.
Neleri unuttuk içmizde gün geldi o unuttuklarımızla kendimizi avuttuk.Annem buna da şükür derdi eskiden gaz lambası vardı is olurdu camını silerdik fazla aydınlatmazdı ama sandıkalarımıza ne çeyizler, ne nakışlar işlerdik; hepsi tarih oldu .Radyodaki piyesi daha yakından dinlemek için yanına otururduk .O zamanda komşuluk ilişkileri vardı komşumuzdan “Azize teyze sizi gidi sizi sevgilinize burdan sözler öğrenipte söyleyeceksiniz” der, bizi utandırırdı.Yanaklarım kıpkırmızı olurdu “hey gidi günler hey!” derdi. Şimdi radyoda bir türkü çalıyor, Mihriban, tam denk gelmişti. “Lambada titreyen alev üşüyor.” Pilli radyonun cızırtılı sesiyle lüksün sesi otantik bir hava vermişti bir yandan da sobadaki alevi unutmayalım üzerinde çaydanlığın kaynarken sesi babam ordan hanım “bir ekmek kızartsak üzerine tereyağ süreriz.”demesi hala kulağımda; közlenmiş patates, daha sonra patlamış mısır, meyve ile son bulurdu bu eşssiz seremoni malum kış geceleri uzun ve soğuk başka nasıl geçerdi ki? Bende ders çalışmayı bırakır radyonun sesine takılırdım arada bir. Sesli kitap okuduğum zaman babam “içinden oku ” derdi. Hiç olacak şeymi onca anlattığı askerlik anıları içinde ben sessiz çalışıp okuyacakmışım. Oluyordu nasılsa, o seslerle öyle güzel hafızamın çekmecelerinde yer ediyordu ki.Hayatı yaşarken içimizde bazı kederlerimizi uyuturken kendimizi de büyütmeyi öğrendik. Annem örgüsünü eline alır dikişlerini dikerken o zamanlar bir göz bile kaçırmadan muntazam dikerdi hemde bize bir şeyler anlatırdı sevinçle gülerdik.Ya babamın masalcı teyzesi Fidase teyze mahallenin meşhur hikaye anlatan teyzesi “Ah o olsada gelse bize hikayelerinden anlatsa “elinde fenerle kapı kapı gezer, misafir olduğu evde hikayeler anlatırmış daha sonra da evine geri dönermiş.Mesala ben onunla ilgili çok sorular sorardım ilgimi çekerdi; anlattıklarından gözümde daha bir kahramanlaştırırdım Fidase teyzeyi. Şimdi bir şeyde ne tat kaldı ne tuz o zamanlarda duyardım ben bu sözü maalesef şimdi herkesin ağzında.
“Bu gece elektrikler gelmeyecek” derken, yatmaya hazırlanıyorduk ki, elektrikler gelidi. Ama iş işten geçmişti merakla bir hafta boyunca iple çektiğimiz Bizimkiler dizisi çoktan bitmişti. Sabri bey bu hafta kapıcı Cafer ‘e ne demişti .Cemil bey balkondan kimi gözetlemişti. Ya Almancılar çok merak ettim. Artık haftaya kaldı tekrarı da yok. O yüzden belki de kıymetliydi izlediğimiz dizilerimiz. O yıllarda tek derdimiz bu muydu aba?…
TUBA DEVRİM (GÜLCE& DEVRİ)
***
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz