Özgürlük
Bir kafeste dinleniyor Eylül güneşi
Yer gölge, pencere ışık
Yağmurla bulutlar arasında şiirleniyorum
Salkım söğütlere yaslanarak,
Bülbülün ötüşüyle uyandı güller
Yüzünde kırışıklar seherde bir kış sürüsü
Günler uzun, geceler yarı baygın
Birbirine kaçarak,
Çilek pembesinde utangaç yanaklarim
Turnaların kanatları gibi tüleriyor
Bir avazda sinmektir zaman
Ürkek ve korkarak,
Her sancılı düşümde bir ayrılık bestesi
Birden bastırıyor sağanak sesi
Yüreğimdeki bu şimşek gürlemesi
Gökten yere çarparak,
Sevgi yok, akılda ruh dersen
Sözlerim kör, seslerim sağır
Beyazlığın karası çok ağır
Bu düşen son yaprak,
Kalbimde bir lastik kelepçe
Her çan sesinde aşk ağıtları duyulur
Gökyüzünü kanatlarla kaplıyorum
Yüreğimi yoğurarak,
Saklayacak ne kaldı, nerede sırlar
Bir hücrede bölünmüşüm kaç parçaya
Çürüyorum her sevginin etinde
Koparak ve çoğalarak,
Bir kafeste dinleniyor Eylül güneşi
Yer beton, gök duvar
Bir dar ağacında şiirleniyorum
Hayata asılarak….
Uğurcan ZAMBAK
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz