İ (9 Kasım 1818-3 Eylül 1883) Rus şair ve yazar.
Rus yazın tarihinde büyük bir yere sahip olan İvan Sergeyeviç Turgenyev, 9 Kasım 1918’de Orel’de dünyaya gelir. Rus İmparatorluğunun hâkim olduğu o günlerde Turgenyevin babası bir süvari albayıdır. Annesi ise oldukça varlıklı bir aileden gelmektedir. Turgenyevin annesi o yıllarda toprak kölelerini kırbaçlattıracak kadar sert acımasız bir yapıya sahiptir. Annesinin köleleri bu şekilde cezalandırması Turgenyevi büyük oranda etkileyecektir. Bu durum onun hem edebi kişiliğinin oluşmasını hem de politik görüşlerinin temellini etkileyecektir.
Turgenyev, henüz çok küçük yaşta olmasına rağmen özel eğitimler neticesinde İngilizce, Fransızca ve Almaca öğrenmiştir. Bu şekilde dil dersleri alması da Turgenyeve büyük oranda katkı sağlayacaktır. Yine üniversiteye kadar çeşitli özel okullarda eğitim alan Turgenyev, Moskova ve Petersburgda felsefe eğitimi alır. Ardından Almanyaya giderek Berlin Üniversitesinde çalışmayalar yapmaya başlayan Turgenyev, dört yıl süreyle burada Yunanca ve Latince öğrenir. Bunun yanı sıra tarih ve klasik filoloji alanında çalışmalar yaparak kendini büyük oranda geliştirir. Daha sonra Rusyaya döner ve burada daha önce eğitim aldığı Petersburg Üniversitesi’nin profesörlük sınavını kazanarak profesör unvanını kazanır. 1842 yılında Rus edebiyat eleştirmeni Vassarion Belinski ile tanışır. Bu tanışmanın ardından Turgenyev, farklı ve aradığı bir çevrenin içine girer. O yıllarda Rusyada oldukça egemen bir sistem olan toprak köleliğine karşı duran bir çevrenin içine giren Turgenyev, bu yıldan itibaren kalemini ciddi olarak yönlendirmeye çalışır.
Realist akım ile yazmaya başlayan Turgenyev, bu akımı benimseyerek “Bir “Avcının Notları”” adlı öykü kitabını kaleme alır. Turgenyevin adının duyulmasını sağlayan bu eserinde toprak köleliği, köylerin durumu ve toprak ağalığı gibi önemli konuların işlendiği öyküler bulunmaktadır. Turgenyev, Realizmi Gogol ve Puşkinden öğrenir. Onların izinden giden Turgenyev, 4 Mart 1852 tarihinde Gogolun ölümü üzerine bir yazı yazar, ancak yazı nedeniyle tutuklanarak cezaevine yollanan Turgenyev, bir yıl yatar. Hapis cezası biten Turgenyev, bir yıl da polis gözetiminde yaşadıktan sonra 1862 yılında “Babalar ve Oğulları” büyük romanını yayımlar. Roman Nihilizm yani Hiççilik akımının ilk romanı olarak kabul edilir. Nihilist akımın da etkisi ile roman eleştirmenler tarafından çeşitli saldırıların odağı haline gelir. Turgenyev, daha sonra bir hastalığa yakalanır ve 3 Eylül 1883 tarihinde Pariste hayata veda eder.
Turgenyev, ünlü “Babalar
ve Oğulları” romanı ile edebiyat dünyasında büyük bir yenilik ortaya
çıkarmıştır. Nihilist akımın bir kurgu metninde kullanılması fikri ve bunu
roman ile gerçekleştirmesi edebiyat dünyası için büyük bir öneme sahiptir.
Romanda baba ve oğul karakterleri üzerinde iki farklı görüş anlatılmaktadır. Bu
romanın yanı sıra Turgenyev, oyun yazarlığıyla da dikkat çekmektedir.
Turgenyev, Gogol ve Puşkinden öğrendiği gerçekçilik akımını romanlarında,
öykülerinde ve tiyatro oyunlarında kullanmıştır. Realist akım çerçevesinde
eserlerini kaleme alan Turgenyev, Rus halkının yaşayış biçimlerini, toprak
köleliği sistemini, bundan doğan çatışmaları ustalıkla kaleme alarak bu
yüzyılda bile benzeri bulunmayan bir miras bırakmıştır.(Bilgiustam)
ÖZEL NOT : Ivan Turgenyev, öncelikle öykücü, romancı ve oyun yazarıdır. Yaşama
bakışı değişiktir. Zengin çocuğudur ama ağalığa karşı çıkmıştır. Realizm ve
nihilizm arasında gidip gelmiştir, hümanisttir, zekidir ve en önemlisi gerçek
anlamda güçlü kalem, usta bir yazardır.
Şiirlerinde de farklılık var. Tüm şiirleri gövdeli, düzyazı gibi ve kesinlikle
şiir formatında değildir. Şiiri çevirirken kendimden katma yerine şaire ayak
uydurmayı benimsedim. Şiir olarak değil ama anlam ve zekasını vurguladım.
Denemeyi seven dedim ve neden Rusça başlık atmadığını (İngilizceye çeviren
Amerikalı da aynı başlığı kullanmış) kişiliğinde buldum.
“Babalar ve oğulları”nı 16 yaşımda iken okumuştum, hayran kalmıştım. Bu güç
beni bir şiirini çevirmeye itti. İyi ki itmiş.Mehmet Bardakçı //MB//
*
Necessitas–Vis–Libertas!
(Özgürlüğü İstemek Gerek!)
Uzun boylu, kemikli bir yaşlı kadın, demir gibi ve donuk, sabit bakışlı,
yürüyor uzun pantolonuyla ve kolunu sopa gibi tutup ittiği önünde bir başka
kadın.
Bu kadının –iri yapılı, güçlü, kalın yapılı, bir herkül gibi kaslı, boğa boynu
üstünde bir küçük kafası ve kör – döndürme öncesi iter küçük ve zayıf kızı.
Kızın gören gözleri var ; kız direnir, döner, sarı saçlarını savurur,narin
ellerini ; yüzünü,yaşam dolu, tahammülsüzlük gösterir, gözüpek…
İtaat etmek istemez, gitmek istemez götürdükleri yere…
fakat, yine de, teslim olmuştur ve gider.
Ivan Sergeyeviç Turgenyev
Çeviri : Mehmet Bardakçı
Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz