Zeynep Kasap ve Yeni Yazısı: Kısa Öykü

BİRAZ DAHA

“Petek bal aldım. Kilosu yetmiş beş lira”

 kilosu yetmiş beş liraya petek bal mı olur. Süzmesi bile olmuş 300-400 lira.

“Ayşe ile ben yiyoruz. Buket sevmez bal. ‘’Sevmez tabi belli işte bak. Bal bal değil ki sevsin. Ver bakalım ona en doğalından bir petek bal. Bak bakalım yiyor mu yemiyor mu. Cevizli kek yer gibi ısırır ısırır indirir midesine.

“O peynir yer bol bol”

Peynir yenir tabi. Neyse burada bari ağzının tadını biliyor bak. Bende peynirciyim. Bütün peynir çeşitlerini severim. Bir tek koyun peynirini sevemedim gitti ama. O ne ağır koku o. Aman aman koyun peyniri de eksik kalsın. Bir çeşidini de yemeyivereyim. Ölmeyiz ya. Zaten bu pahalılıkta peyniri de balı da anca rüyamızda göreceğiz yavaş yavaş azaltalım bari. Tövbeest sanki sigarayı azaltıyoruz ne hallere düştük.

“Ay bu arada kulüp dizisini seyrettin mi müthiş bir dizi yok böyle bir şey ama o oyuncunun hali ne öyle bir kere güldürün şu kadını arkadaş. Robot gibi bir kez bile gülümsemeden oynatmışlar onca saat onca karede.  Kaskatı dik yürüyüş suratsız bir yüz”

Hiç de öyle değildi gayet rolüne uygun bir duruştu. İlla bir kulp takacaklar. Eleştiri yapmak için doğmuş sanki bazı insanlar. Bırak kardeşim kendini filme kitaba. Rahatla biraz ne bu sinir bu gerginlik bu içindeki bir şeyleri beğenmez kum kuma. Ne okuduklarından ne seyrettiklerinden ne içtiklerinden tat alır bunlar

“Şimdi seninle kahve içtiğimiz mekândan geçiyoruz. 42 liraydı hani kahve. Sarıyer’de o geçen ay gittiğimiz mekandakinden üç lira daha ucuz”

Nihayet bir şeyi beğendi haspa. Ayol o fiyata kahve mi olur. Aman ne ucuz ne ucuz. Su dan ucuz! Sanki kahvenin içine çeyrek altın atıp karıştırıyorlar. O da kahve o da kahve oranınki ötüyor mu. Yok efendim etiket etiket insanlarımız artık boynunda etiketlerle geziyor. Kahve bahane marka şahane. Hatta bir kere oradan kahveni al bitince kutuyu sakla evden doldur doldur yollarda iç. Ne de olsa önemli olan marka değil mi şekerim hahhhaa

“Hanımefendi biraz yavaş sesle konuşur musunuz? Hatta mümkünse artık kapatın telefonunuzu yarım saattir bitmedi konuşmanız!”

“Müjgan çığım ben kapatıyorum yine delinin birine denk geldim beyefendi rahatsız oluyormuş telefonda bile konuşturmuyorlar pes. Bir saat bile olmadı daha.”

Valla ilk defa hak verdim buna. Doğru söyledi arkadaşına. Ne güzel dinliyordum. Adam durdu durdu sohbetin en güzel yerinde kadını susturdu iyi mi. Bir de yeni yasa çıkıyormuş. Al sen misin bunlara oy veren. Besle kargayı oysun gözünü. Toplu taşımalar da telefonla konuşmak yasaklanacakmış.  Konuşana para cezasıymış. Rahatsız olanlar varmış. Tabi rahatsız olursunuz. Nasıl olsa siz evde işyerinizde ya da dışarıda komşunuzla arkadaşlarınızla kocaman ailenizle sabahtan akşama bol bol konuşuyorsunuzdur. Kimseyle konuşamayan konuşmaya hasret kalan ev de bir başına yapayalnız biri oldunuz mu hiç.

“Müjgan’ım kapatıyorum diyorum yeni bir konu aklıma geliyor yine söylenmeden şunlar…”

“Yeter ya kafamızı s**tin artık, kapat şunu”

Hah, biri şikâyet etti ya diğerleri de artık kadına kapat kapat der mi? Kim bilir….  Valla sizi bilmem ama benim hoşuma gitti. Keşke biraz daha……

Zeynep Kasap

***