Deneme

Kemal Kıraç ve Güzel Birt Deneme Yazısı

Yaşamdan Yaşamın İçine Yolculuğu

Yıl, 1971. Mart sonları, Nisan başlarıdı. Gazetelerde Deniz Gezmiş savcı karşısında

üzerindeki Parka ile heybetli oturuşunun görüntüsü yer alıyordu.

15 yaşındayım.

Evin yakınındaki Mahalle berberi saçımı keserken, dükkanında bulunanlar sohbet

ediyorlar. Konu Deniz ve yusuf’un yakalanması.

Bir ara içlerinde biri, asmalı bunları sözleriyle küfür de edince, ani tepki gösterdim.

‘’Onlara küfür edemezsiniz’’ dedim sertçe.

Mahallenin berberi başıma hafif fiske vururcasına, “Önüne bak, bunlar seni

ilgilendirmeyen konular.” gibi sözler söyleyince diğer tepkim sandalyeden kalkmak ve

boynumdaki örtüyle dışarı çıkmak oldu.

Ben önde, elinde makası, tarağıyla berber peşimde, sokaktakilerin şaşkınlığı içinde

eve yöneldim.

Annemle konuştu, bana:“Gel, saç’ın yarıda kaldı, gidelim söz senden özür dileyecekler.” dedi…

İlk siyasi içerikli ‘’eylemimle’’ önce evin olduğu sokak’ta, sonra mahalle içinde yayıldı

bu. Alay eden, dil kullanmadan takılanlar ağırlıktaydı tabi.

Ülke’deki politik gelişmeler ilgimi çekiyordu. Fakat daha çok gazete manşetleri, ilgili

haberlerle sınırlıydı bu durum…

1971 Mayıs’ında Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir’in Binbaşı Erkan’ın evine sığınmak

zorunda kaldıkları gün sıkıyönetim ilan edilmişti İstanbul’da. Saat 16.30’ da sona

ermesine az kala yaşıt bir kaç arkadaşla sokağa çıktık, plastik topla oynarken,

bina’nın kapıcısının: “Camları yeni sildim, oynamayın burda toz yapıyorsunuz!” uyarısınıdikkate almadık.Bir ara top ona doğru gidince aldı, vermedi. Gittim yanına vermesini söyledim: “Vermiyorum!” dedi ve cebindeki bıçak’la patlatmak topu  isteyince, müdahale sırasındanasıl oldu anlamadım, attığım yumruk’la anında suratı kan içinde kaldı.Sonradan öğrendim ki, yumruk kaşına gelmiş; patlatmış kaşın yarası ne kadar önemliyse,akan kan o kadar fazla olmuş.Arkadaşlar dağıldı hemen, ben eve girdim ve bu arada yan komşumuz penceredengörmüş olanları, annem’e gelerek kapıcının kanlar içinde mahalle karakoluna gittiğinisöyledi.Annem beni apartman yöneticisinin yanına götürdü. Sevilen, sayılan bir insandıyönetici…

iki polis’in gelip beni almaları, 5 – 6 saat nezaret’te tutulmam sonrası o dönemin

parası ile 250 lira karşılığı şikayetinden vazgeçti bizim kapıcı…

İki ay içinde yaşadığım iki olay ve ülke’deki sosyal, politik hareketlilik, yapım gereği

etkilenip öğrenci hareketine katılabileceğim endişesiyle 1972 Şubat’ında Köln’de

fabrika işçisi olarak çalışan babam yanına getirdi lıse birinci sınıfta iken.Babam öğrenimi sürdürmem için çok çabaladı. Kabul etmeyeceğimi anlayıncaçalıştığı fabrika’da bulunduğu bölüme aldırdı beni; yıl 1972’nin ekim ayıyda.

İş yaşamının dışında Almanca kursuna gidiyor, roman ağırlıklı kitap okuyordum.

TESADÜF SONUCU TANIŞTIĞIM FORD İŞÇİSİ HALİL BULUT ETKİSİYLE

ÖRGÜTLÜ YAŞAMA GEÇİŞ:

1974 nisan’ıydı. Akşamları 40 dakika türkçe yayın yapan Köln radyosunun türkücü

Nuri Sesigüzel (çok beğendiğim) ile röportajında Konser vereceğini duyunca

babamla gitmeye karar verdik…Adresi ararken gür bıyıkları olan birine sordum. Kasetleri satılıyor mutlaka hemistediğin zaman dinlersin. Konsere vereceğin para ile kitap al, yararını görürsünvurgusuyla tarif etti…Sözleri, rahat duruşu, siyah gür bıyıkları belleğimde yer etmiş olmalı ki, bir gün tramvaydakarşılaşınca haftalar sonra, “merhaba” dememle hayli şaşırdı, ama tanımadı. Anlattınca nerede karşılaştığımızı anımsadı. Semt durağında inmek için kalkınca o da kalktı. Bizim eve

yakın oturuyormuş aynı semt’de…

Okumayı seven, Ford fabrikasında sendika alanında aktifti Halil abi. Dayatıcı

olmayan anlatımını rahat dinleme yönüyle zenginleştiriyor, kitap öneriyor, söyleşi

alanları yaratıyordu.Köln Türkiyeli İşçiler Dayanışma Birliği (KTİDB) Derneğine ilk gidişimiz ile bir yılsonrasıydı tanışmamızın.Alışkın olmadığım, samimi ama kargaşalı ortamda TKP, Ecevit, Mao, Barzaniciler birarada tartışmaları sürüp gidiyordu.

19 yaşındaydım ve benim yaşıtım kimse yoktu. Bir kaç ay sonra sıkılmaya başladım .

Arada bir uğradığım Lokale gitmedim aylar içinde… Ortamın beni sıktığını söyleyince ısrarlı olmadı Halil abi.1976 -1977 yılına gelindiğinde yeniden KTİDB’e uğradığımda ben yaşlarda gençlerlekarşılaşmam (Selçuk, Tanju, Tufan) geçen süreç içinde giderek artan politik düzeyilgimi arttırdı, ufkum genişledi. Üyelik başvurumu kabul ettiler.Genç arkadaşlarla ilişkilerim samimi, verimli alanda genişledi, TKP Merkez organıAtılım ve Berlin’de basılan Kurtruluş gazetesi ve arkadaşlarla süren söyleşilerimiz. TKP politikasına önce ilgimi, giderek eğilimimi belirler oldu.

ilerleyen süreçte Federal Almanya İşçi Dernekleri Federasyonu (FİDEF) 1.

Kongresindeki görünüm, coşkulu ortam ışık oldu geleceğe…TKP’yi aramaya, değişik boyutlarıyla sormaya başladım. Program bana ulaştıranSelçuk oldu. Okuduktan sonra gerek gördüğüm yerleri işaretlememi, notlar almamı, üzerine konuşabileceğimizi söyledi.Şıvan Perwer’in ilk çıkan albümündeki ezgiler müzikleriyle, sesi ve yorumuyla, amaözllikle Ez Xort e kurdım ( Ben Kürt delikanlısıyım) sözleri beni etkilemekle kalmamış, Kürt olarak beni Kürt halkı ile tanıştırmış, Program’daki Kürt halkına yönelik paragrafKürt sorunu tanımını yaşamıma sokmuştu.1978 şubatında getirdiği tüzükle TKP saflarına hoşgeldin yoldaş, dedi ve böyleceyaşamıma ilk kez giriyordu Selçuk’un bana hitabıyla yoldaş tanımı.Çalıştığım fabrika’da sendikal alana ilgim daha çok haksızlıklar, eşitsizlikler

karşısında aldığım tavırlar arkadaşlarca benimsendi ve iş yeri sendika bölüm

temsilcisi seçtiler.1978 bahar’ı, daha önce Dernek üyeliği ile adım attığım örgütlü yaşama Parti veSendika alanındaki aşamada sorumluluk dünyasıyla tanıştığımı not düşüyordu.

Yeni bir yola girmiştim artık;

yürümeye, ilerlemeye başladığım güzergah’ta.

Ve ben şimdi günleri, hasret, özlem ve sevgiyle anıyorum. Tanıdığım arkadaşlarım, yoldaşlar bir resmigeçit gibi kare kare gözlerimin önünden gülümseyerek geçiyorlar. Ali abi (Ali Çağlar) bir gün bana: “Bunları yaz Kemal, çok güzel olur;ben bizim dergide yayınlarım.”dediğinde, ilk aklıma gelen işte yukarıda sizlere aktardıklarım geldi. Bundan sonra siz, ÇAĞDAŞ EDEBİYAT okuyucularına zaman zaman Almanya’dan, buradaki yaşamdan kesitler aktarmaya çalışacağım. Saygıyla kalın…

Kemal Kirac <kemalkirac@ymail.com>

***

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/profile_mask2.png

BU YAZILARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Konuyla İlgili Düşüncenizi Paylaşabilirsiniz

    Cevap Yazın